Devamını oku

06.07.2010

Devamını oku

06.07.2010

Devamını oku

06.07.2010

Devamını oku

06.07.2010

Devamını oku

26.06.2010

Sitemizi ziyater ettiğinizde aklınıza gelen düşünceleri , istek veya şikayetlerinizi ziyaretçi defterine yazabilirsiniz..Sitemizde bulunmasını istediğiniz şeyleride buradan yazabilirsiniz..Görüşleriniz bizim için önemlidir.

Zile Sitesi olarak Bu canlı yayının sizlere ulaşmasını sağlayan Belediyemize, sistemi kuran, bakımını üstlenen Vural Bilgisayara ve tüm emeği geçenlere ayrıca teşekkür ediyoruz.

Sitemizin yeniden açılış adına çok özel reklam avantajları sağlıyoruz..Sizde eğer sitemize reklam vermek isterseniz aşağıdaki linke tıklayın..Eminiz reklam fiyatları size cok avantajlı gelecektir..Tıklayın..

Eski ile yeninin sentezini başaran Kent ! | www.zilesitesi.tr.gg |

Zile Kasabalari

ZİLE KASABALARI

Evrenköy Kasabası

İlçenin güneyinde yer alan Evrenköy Kasabası, Üçkaya, Çiçekpı-narı, Üyük, Karakuzu köyleri ve Yıldıztepe Kasabasıyla komşudur. İlçeye 24 km. uzaklıkta olan kasabanın yolu asfalt olup, çevre köylere bağlantılı yollan stabilizedir. Ulaşım belediye otobüsü ve taksilerle sağlanmaktadır. Demiryolu kasabanın 5 km. uzağından geçmektedir.
Geniş otlakları ve yaylaları bulunan Evrenköy'ün güneyinde ormanlarla kaplı deveci dağı, kuzeyinde ise üzüm bağları bulunan ova ve Boztepe Göleti vardır. Saray yaylası, kuşdemir yaylası, çat yaylası, fındık alan yaylası ile mevsimlik yayalacılarm çıktığı Mal-tepenin Böğrü, İnceboyun, Kurban-pınarı denilen yerler önemli yaylalarm-dandır. Tahribata uğrayan ormanlık alanlar köyün kasaba olmasından sonra koruma altına alınmıştır. Yerleşim yeri değişmeyen ve ne zaman kurulduğu bilinmeyen kasabanın Kızılcinli Oğulları tarafından kurulduğu, Altıntaşlar, Bozaliler, şimdiki Şahinler, Baba Sokmazlar (soyadları), Karamehmet Oğullan (Özkaralar),nm ilk yerleşen ailelerden olduğu söylenmektedir.
Çok eski yerleşim yerlerinden olan Evrenköy 1976 yılına kadar muhtarlık olarak kalmış, bu tarihten sonra belediyelik olarak idari yönden değişikliğe uğramıştır. Köye gelen özel ve resmi yazılarda "Kızılcin" olan köyün adının zaman zaman yanlışlıkla "Kızılçin" olarak yazılması nedeniyle kasabanın adının değiştirilmesine karar verilmiş ve 12 Eylül 1980 Harekatını gerçekleştiren, 7. Cumhurbaşkanımız seçilen Sayın Kenan EVREN'in soyadından esinlenerek Belediye encümeninin 27. 10. 1981 tarih ve 315 sayılı kararları ile kasabanın "Kızılcin" olan ismi "Evrenköy Kasabası" olarak değiştirilmiştir. Kasabada Yeşilyurt ve Alparslan adında iki mahalle bulunmaktadır.
1990 nüfus sayımına göre kasabanın mevcut 250 hanesinde2860 kişi yaşamaktadır.
Geliri tarım ve hayvancılığa dayanan kasabanın arazisinde arpa, buğday, fiğ, mercimek, nohut, şeker pancarı ve ayçiçeği yetiştirilmektedir. Kasabada 70 traktör mevcuttur. Boztepe Göletinden faydalanamayan kasaba halkı, arazisinin büyük bir bölümü Deveci Dağından gelen kaynak suyu ve Ayhatun denilen yerden çıkan kaynak suları ile sulanmaktadırlar.
Kasabanın güneyi dağ ve ormanlık olduğu için mera hayvancılığı yapılmaktadır. 2500 büyükbaş, 5000 küçükbaş hayvan bulunan kasabada yaylacılığın yanında besi hayvancılığı yapanlara da rastlanılmaktadır. Mera hayvancılığının yaygın olması saf ırkın korunmasını ve gelişmesini engellemiştir. Buna rağmen hayvancılık çevrede önemli bir potansiyele sahiptir. Kasabanın ekilebilir arazisinin nüfusa göre az olması ve geçmişte kan davasının yaygın olması köyden kentlere göçe neden olmuştur.
Eğitim-öğretime 1930 yılında başlanan kasabaya 1963 yılında 7 derslikli bir ilkokul yapılmıştır. Lojmanı bulunmayan ilkokulda halen 339 öğrenci, devlet-vatandaş işbirliği ile yapılan ortaokulda 65 öğrenci mevcuttur. 1980'den sonra açılan kurslar neticesinde okuma-yazma oranı % 90 olmuştur. Halkın okumaya ilgisi fazla olmadığı için ilkokuldan sonra tahsile devam edenlerin sayısı çok azdır.
Geçmiş yıllarda kasabada Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından biçki-dikiş kursları açılmıştır.
İki camii, elektriği, PTT şubesi, ilkokulu, ortaokulu, 1975 yılında Devlet tarafından yaptırılan Sağlıkocağı, Ziraat Teknisyenliği, TEK Şubesi kütüphanesi bulunan kasabada kanalizasyon mevcut olup, içme suyu şebeke sistemlidir. Hastalık halinde tıbbi yöntemlere başvuran kasaba halkı gerekli hallerde sağlık sorunlarını ilçede çözümlemektedirler. Sağlıkevi 1992 yılında sağlık ocağına dönüştürülmüştür.
Kargir evlerin çoğunlukta olduğu kasabada son yıllarda betonarme evler yapılmaya başlanmıştır. Bu evlerde banyo, tuvalet, mutfak mevcuttur.
Akraba evliliği yaygın olan köyde fazla kadınla evlilik yoktur. Kasabada uzun yıllardan beri süregelen ve halen devam eden çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği kan davası bugün de devam etmektedir.
Kasabada halk arasında anlatılan birçok efsane vardır.Bunlardan en ilginci şöyledir. Hacıkaya denilen mevkii ile ilgili efsaneye göre, Deveci Dağları eteklerinde sürüsü bulunan bir ağa Hacca gider. Kaya isminde bir de çobanı vardır. Kabe'de ağanın canı helva ve yoğurt ister. Ağanın bu isteği çobana malum olur. Çoban ağanın hanımına "Ağamın canı helva ve yoğurt istemekte, yap da götüreyim" der. Ağanın hanımı galiba çobanın canı helva istedi diye helvayı yapar. Çoban yapılanları ağaya götürür ve ağa bunları yer. Ağa çobanın ermiş olduğunu anlar. Hac dönüşü ağaya hoş geldin diyenlere ağa, "Ben hacı değilim. Asıl hacı Kaya'dır," der. Ermişliğini gizlemek isteyen çoban ileride bulunan kayalıklara doğru koşmaya başlar. Ağa peşinden koşar vatandaşlar da arkalarına düşerler. Çoban kayalığa ulaşır ulaşmaz ortadan kaybolur. Bir daha gören olmaz. Kayalığın ismi de bu olaydan sonra Hacıkayası olarak kalır.
Kasabanın, önceleri su ihtiyacının karşılayan çeşme ile ilgili bir efsane de şöyledir; Çeşme çok az aktığından kadınlar sürekli sıra beklemektedirler. Birgün güzel bir gelin suya gelir, işi çok aceledir. Çevresinde kimsecikler yoktur. Çeşmeye yalvarmaya başlar" Aman çeşme canım çeşme biraz fazla ak da testimi çabuk doldurayım işim acele..." çeşmeden "Bir öpücük verirsen çabuk akarım" diye bir ses gelir. Bunun üzerine gelin yanağını çeşmeye uzatarak "Al öpücüğünü der" ve suyu doldurur gider. Eve gittiğinde bu olayı arkadaşlarına anlatır. Bundan sonra çeşmenin adı Öpücükpınarı olarak kalır.
Kasabada Kara Cemile mağrası denilen yerde birçok sarkıt ve dikitler bulunduğu, mağaranın uzunluğunun da 150 m. olduğu sanılmaktadır.
Spor, genellikle okullardaki sportif faaliyetler şeklinde görülür. Evrenköy Kasabası ilkokulu 1985 yılında kros dalında ilçe ve il birincisi olurken, Sinop'da yapılan müsabakalarda bölgede 3. olmuştur.

GÜZELBEYLİ KASABASI

İlçenin güney doğusunda yer alan Güzelbeyli Kasabası, Temecik, Kuruçay, Gölcük ve Alibağı köyleri ile komşu iken, Temecik Köyünün bağlanması ile kasabanın sınırları genişlemiştir. Önceki adı Silis olan kasabanın belediye kurulduktan sonraki adı Güzelbeyli olarak değiştirilmiştir. Bu adı konumunun elverişliliği ve çevrenin güzelliğinden almıştır. Kasabanın kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, Ermeni ahalinin yaşadığı bu kasabaya ilk yerleşenlerin Arapoğulları ailesi olduğu, bunları takiben Kesenler, Çullular, Müdürler ve Güneşler aileleri olduğu söylenmektedir. Yerleşim yeri hiç değişmeyen, herhangi bir felaket geçirmeyen kasaba, idari yönden 1976 yılında değişikliğe uğramış köy iken kasaba olmuştur. Kasabada kültürel açıdan herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Derin ve geniş bir vadiden geçen Zile-Artova asfaltı üstünde ovalık bir yerde kurulan Güzelbeyli Kasabasının ilçeye uzaklığı 33 km. dir. Ulaşım belediye otobüsleri ve diğer araçlarla sağlanmaktadır. Kış şartları hariç çevre köyler ile ulaşım sorunu bulunmamaktadır. Sivas-Samsun demir yolu kasabanın içinden geçmekte olup, tren istasyonu kasabanın merkezindedir. Kazancı ve Büyük Yayla adında iki yaylası bulunan ve 825 rakımlı olan kasaba karasal iklime sahip olup,tarım arazilerinden yükseklere doğru çıkıldıkça tepelerin yabani fındık ağaçları, uzun boylu gürgen ve meşe ağaçları ile kaplı oldukları görülür. Son yıllarda Belediyenin aldığı kararla keçi beslenmesinin yasaklanması ve elverişli alanların ceviz fidanları ile zenginleştirilmesi çalışmaları çevrede yeşil alanların dikkati çekecek şekilde artmasına neden olmuştur. Verimli Silisözü ovası, Kabapelit, Destemelik, Hocabeden gibi yüksek tepelerle çevrilidir.
1990 nüfus sayımına göre 437 haneden ibaret olan kasabada 4292 kişi yaşamaktadır. Geliri tarım ve hayvancılığa dayanan kasabanın 7500 dekarı kıraç 4000 dekarı sulak arazisinde buğday, arpa, nohut, ay çiçeği, mercimek, sulanabilir yerlerde, pancar yetiştirilmektedir. Kasabada 125'in üzerinde traktör, iki biçerdöver mevcuttur. Hayvancılık genellikle yaylacılık şeklinde olup, ihtiyacı karşılamak için yapılmaktadır. 3500 adet büyükbaş, 2500 adet küçükbaş hayvan bulunan kasabada arıcılıkla uğraşan ailelere de rastlanılmaktadır.
Kasabada ekilebilir arazinin nüfusa oranla yetersiz olması nedeniyle çalışmak üzere mevsimlik dışarıya gidenlerin yanısıra, yerleşmek üzere gidenlere de rastlanılmaktadır.
Eğitim-öğretim faaliyeti oldukça eski olan kasabada Devlet-Vatandaş işbirliği ile yapılan ve 1991 yılında hizmete giren ilköğretim Okulunun 1. kademesinde 121 öğrenci, 2. kademesinde 68 öğrenci, Temecik mahallesinde 1961 yılında yapılan 2 derslikli okulda27 öğrenci okumaktadır. Eğitim-öğretime karşı ilginin fazla olduğu kasabada okuma-yazma oranı 'dır.
İki kahvehanesi bulunan kasabada halkın ve gençlerin boş zamanlarını değerlendirebilmeleri, okuma alışkanlığı kazanmaları düşünülerek Belediye Başkanı Ali Rıza ALTIPARMAK'ın girişimleri sonucu ilçe Halk Kütüphanesine bağlı olarak hizmet verecek olan bir Şube Kütüphanesi açılmıştır. Yeterli ilgi olmamakla beraber Halk Eğitim kursları zaman zaman açılmaktadır. 200'-ün üzerinde renkli televizyon ve hemen hemen her evde radyo ve teyp bulunmaktadır.
300 aboneli PTT-si, elektriği, sağlık ocağı, Tarım Kredi Kooperatifi, 2 camii, kanalizasyonu,-şebeke sistemli suyunun yanında pınarları da bulunan Güzelbeyli Kasabasında alt yapı ve imar faaliyetlerinde önemli gelişmeler gözlenmektedir.
1969 yılında hizmete giren sağlık ocağı devlet-vatandaş işbirliği ile yapılmış olup, genelde tam kadro ile çalışmalarını sürdürmektedir.
Üfürükçülüğe inanılmayan, hastalık halinde tıbbi yöntemlere başvurulan kasabada her yıl Haziran ayında ev halkı tesbit fişi doldurulup istatistik! bilgiler elde edilmekte ve nüfus planlamasına uyulmaktadır.
Kasabada Mahmut Dede, Melik Gazi (Deste Melik) Kaba Pelit, Hoca Beden, Deveci gibi ziyaret yerleri vardır. Bunlardan Mahmut Dede ziyaret edilirse çocukların toprak yemekten vazgeçeceğine, Kaba Pelit ziyaret edilirse yürümeyen çocukların yürüyeceğine, Hoca Beden ziyaret edilirse yağmur yağacağına ve çocukların zihinlerinin açılacağına inanılır.
Ev yapılırken kan akıtılması, sağlam olsun diye nal ve demir çakılması, nazardan korunması için üzerlik asılmasının uğuruna inanılırken, baykuşun ötmesi uğursuz sayılır. Çoban ve bekçinin medet umduğu inanışlar ve uğursuz sayılan günler yoktur. Köyler arası anlaşmazlık, kan davası, kız kaçırma olayları görülmeyen kasabada az da olsa birden fazla kadınla evliliğe rastlanılmakta olup, akraba evliliği yaygındır.
Akrabalar arası ilişkiler kuvvetli olan kasabada kıza, usulüne göre görücü gitme, isteme, kına yakma; kız almaya gidildiğinde de kız evi tarafından elden geldiğince eziyet etme, damadın birgün önceden davul eşliğinde banyo ettirilmesi eve gelince törelenmesi (para takılıp hediyeler verilmesi), düğünde halay çekme, semah gösterileri, yastık kaçırma adetleri halen devam etmekte olup, eskiden yapılan güreşler bugün yapılmamaktadır.Davul zurna eşliğinde Bicoy, Gürdeni Budaklama isimli oyunlar oynanır.
Kasabada Bakraca "helki", madeni kenarı tırtıllı bakır tabağa "kirpikli" gibi adlar söylenir. El sanatları ile uğraşanlar yoktur. Kaynakçılık, duvar ustalığı, bakkallık, çobanlık tarım ve hayvancılığın yanında geçim kaynaklarındandiı. Kasabada İstiklal Savaşı, Kore ve Kıbrıs Gazisi bulunmaktadır.
Zaman zaman futbol ve voleybol etkinlikleri bununan kasabada bir futbol sahası, okulun basketbol ve voleybol sahaları vardır.
Kasabanın güney batısında ilaçlı tarla sularından uzak, tamamen deveci dağının kar ve yağmur suları ile beslenecek olan bir göletin yapımı sürmekte olup, balık üretim amaçlı olan bu göletin Belpınarı Barajı çevresinin ve yaylanın mesire yeri olarak değerlendirilebileceği söylenmektedir.

YALINYAZI KASABASI

İlçenin güney batısında bulunan Yalınyazı Kasabası, Alıçözü, Küçüközlü, Karşıyaka, Kızılca, Çiftlik ve. Boldacı köyleri ile komşudur. İlçeye 29 km. uzaklıkta bulunan ve yolu asfalt olan kasabanın ulaşım sorunu yoktur. Çevre ile ulaşım belediye otobüsü, taksi, minübüs ve traktörlerle sağlanmaktadır. Maşat-ova denilen geniş bir arazi üzerinde kurulmuş olan kasabanın çevresinde Küçükçayır,. Büyükçayır, Çevrik, Dikmen, Dereağzı, Yamaç, Kızılöz, Gölbaşı, Yaylayolu, Kızılyer ve Porsuk isimli mevkiiler bulunmaktadır. Rakımı 850 m. olan kasaba 1855 ve 1962'de sel felaketine uğramıştır.
Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen ve eski ismi Maşhat olan kasabanın İran'ın Meşhet kentinden gelerek buraya yerleşenler tarafından kurulduğu söylenmektedir. Yahudi mezarlığı anlamına gelen Maşhat'ın ismi 1962 yılında Yalınyazı olarak değiştirilmiştir.
1990 nüfus sayımına göre 270 haneden oluşan Yalınyazı'da 2298 kişi yaşamaktadır. Kasabada 70 adet renkli 195 adet siyah beyaz televizyon ve 270 adet radyo bulunmaktadır.
Geniş ve verimli bir ovaya sahip olan kasabanın motopomplarla sulanan 20.000 dekarı kıraç olmak üzere 27.000 dekar arazisi vardır. İlçenin en fazla ürün alınan bu bölgesinde arpa, buğday, mercimek, nohut, ayçiçeği ve şeker pancarı yetiştirilmektedir. İhtiyacı karşılamak için meyvecilik yapılmakta olan kasabada iki sera mevcuttur. Kasabada mevcut olan 175 traktörün yanında tarımda kullanılan tarım araçlarının hemen hepsi mevcuttur. Hasat mevsimi çevreden biçerdöverler gelmektedir. Tarımın yanı sıra hayvancılığın da yaygın olduğu kasabada 2500 büyükbaş, 10.000 küçükbaş hayvan bulunmaktadır.
Ayrıca arıcılık yapanlara rastlanılmaktadır. Köyde bulunan ekilebilir arazi köy nüfusuna yeterlidir. Buna rağmen yeni yetişen gençler memur ve işçi olarak dışarıya gittiğinden göç olayına rastlanır.
Eğitim ve öğretime 1928 yılında başlanan kasabaya 1972 yılında ortaokul açılmıştır. 1990 yılında iki okul birleştirilerek 8 yıllık İlköğretim Okulu haline getirilmiştir. 10 adet derslik bulunan okula Devlet-Vatandaş işbirliği ile 4 adet öğretmen lojmanı yapılmıştır. Birinci kademesinde 187, ikinci kademesinde 95 öğrenci olan kasabada okur-yazar oranı 'tir. 1984 yılında biçki-dikiş kursu açılan kasabada halkın eğitim-öğretime ilgisi iyi durumdadır. Köyde yetişen iki doktor, 6 mühendis, 30 öğretmen ve 45 gardiyan, 65 PTT memuru olmak üzere çeşitli meslek gruplarında 200'ün üzerinde yetişmiş insanı vardır.
Camii, 300 aboneli PTT Şubesi, elektriği , Sağlık Ocağı, Tarım Kredi Kooperatifi, Ziraat Teknisyenliği, Tohum Eleme istasyonu ve Jandarma Karakolu, şebeke sistemli içme suyu bulunan kasabada kanalisazyon mahalli imkanlarla yapılmıştır. Sanayii olarak un fabrikası, değirmen ve hızarhanesi mevcuttur. Her hafta hayvan pazarı kurulan Yalınyazı Kasabası çevrenin ekonomik ve ticari merkezi konumundadır. Bu özellikleri ve artan nüfusu göz önüne alınarak 1992 yılında Belediye Teşkilatı kurulmuştur. Yalınyazı'da ev inşaatına başlanırken temele kurban kesilerek
kan akıtılır. Düğünlerde davetiye olarak şeker ve yufka dağıtılır. Yaz veya kış olsun güveyi pınarı denilen yerde güveyinin yıkanması, gelin eve gelirken eline yağlı kağıt verilmesi, duvara çivi çakılması, ayağına küp kırılması adettendir.
Saka Dede, Kamber Dede ve Küçük Çeltek isimli ziyaret yerleri ile Akdoğan denilen birde yaylası vardır.
Kasabanın batısında 1500 m. uzaklıkta Hitit dönemine ait Maşathöyük "Tapigga", ovanın ortasında 28 metre yükseklikteki tepenin sert kayalı platformuna oturtulmuştur. Höyük 1973 yılında Tahsin ÖZGÜÇ başkanlığında Türk Tarih Kurumu ve Ankara Üniversitesinin işbirliği ile yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. 4000 yıllık uzun geçmişinde değişik çağ ve uygarlıkların belgelerini içinde saklayarak zamanımıza kadar getiren Höyük ve Höyük mimarisi: Seramikleri, tunç ve demir devrine ait metal aletleri ve daha birçok buluntuları ile Hitit ve Frig Uygarlıklarına ışık tutmaktadır. Kazılar sonucu ortaya çıkarılan buluntular halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Tokat Müzesinde sergilenmektedir.
Köydeki evlerin çoğunluğu kargir ve kerpiçten olup, son yıllarda betonarme evler yapanlara da rastlanmaktadır. Her evde tuvalet bulunmasına rağmen banyo her evde bulunmaz. Evlerde cağlık denilen yerde banyo yapılır.
Marangoz, demirci, değirmenci, duvar ve beton ustası hızarcı bulunan köyde ev çulfallıklarmda kilim ve çuval dokunur.
Sağlık Ocağı 1978 yılında Devlet tarafından yapılmıştır. Nüfus planlaması yapılan kasabada hastalık halinde tıbbi yöntemlere başvurulmaktadır. Üfürükçülüğe ve muska yazanlara da inanılmaktadır.
Akraba evliliği yok denecek kadar az olan kasabada kız kaçırma olayına ve kan davasına rastlanılmaz. Birden fazla kadınla evli olanlar da vardır.

YILDIZTEPE KASABASI

İlçenin güneyinde bulunan Yıldıztepe Kasabası, Karakuzu, Yeni-derbent, Çeltek, Belkaya, Alayurt, Üyük Köyleri ve Evrenköy Kasabası ile komşudur. İlçeye 17 km. uzaklıkta bulunan Yıldıztepe'nin yolu asfalt olup, ulaşım sorunu yoktur. Ulaşım Belediye otobüsleri, özel taksiler ve traktörlerle yapılmaktadır. Yerleşim yeri ova olan kasabanın rakımı 771 m. dir. Kasabanın yakınlarında bulunan Deveci Dağı, ityelmez tepesi, boztepe ve kürtler tepesi belli başlı dağ ve tepelerdir. Çevrede bulunan iki gölet iklimi etkilemiştir. Yerleşim yeri değişmeyen 1950 yılında nahiye, 1972 de belediyelik olan kasabanın mevcut kütük kaydına göre köye ilk yerleşen Karabeyler ailesidir. Ancak eski adının Gırgıriye olduğu söylenen Yıldıztepe Kasabasının Türklerden önceki ahalisinin Rumlardan oluştuğu, Gorgoros Mezarlığı olarak bilinen yerinde Gırgıriye şehri kalıntılarından olduğu sanılmaktadır. Rivayete göre, müslüman Türkler kasaba yakınlarına gelerek çadır kurup yerleşmişlerdir. Kasaba halkının düğünlerine "Yeni gelen Müslümanları da çağıralım" demeleri üzerine bu yeni gelenlere "Yeni Müslümanlar" denildiği söylenilmektedir.
Yerli ahalinin bölgeyi zamanla terk etmelerinden sonra sayıca çoğalan, çevrede çalışkanlıkları ile dikkati çeken bu insanlara "Yeğin Müslümanlar" denmiş köyün adınıda sırasıyla "Yenimüslüman, Yeğinmüslüman, tekrar Yenimüslüman" olarak değiştirilmiştir. Daha sonra, köy nahiye olunca 3 km. uzaklıktaki tren istasyonunun adını almış, Boztepe isminin Türkiye genelinde yaygın olarak kullanılması gerekçe gösterilerek de Boztepe adı Yıldıztepe Kasabası olarak değiştirilmiştir. Her hangi bir felakete uğramayan kasabanın Samanlı isimli bir mezrası vardır.
1990 nüfus sayımına göre 300 haneden ibaret olan kasabada 3658 kişi yaşamaktadır.
Kasabanın geçim kaynağı tarıma dayalıdır. 4500 dekarı sulanabilir, 2500 dekarı kıraç olan kasaba arazisinde arpa, buğday, nohut, mercimek ve şeker pancarı üretilmektedir. Tarla tarımının yanında meyvecilik ve bağcılık önemli bir yer tutmaz.
Kasaba sınırları içinde Boztepe göleti ile Belpınar göleti sularının ulaşamadığı kıraç araziler motomplarla sulanmaktadır. Modern tarım aletlerinin kullanıldığı kasabada 150 adet traktör, iki biçerdöver mevcuttur. Ekilebilir arazisi yeterli olan kasabada göç yok denecek kadar azdır. Genç ve okuyan kesimden dışarıya gidenler bulunmaktadır. 5000 küçükbaş hayvan ile az miktarda büyükbaş hayvanın bulunduğu kasabada hayvancılık ihtiyacı karşılamak için yapılmaktadır. Kasabada arıcılık yapan bir kaç aile bulunmaktadır. Kültür balıkçılığı yapılan Boztepe ve Belpınar göletlerinden halkın balık ihtiyacı karşılanmaktadır. Ağaçlandırma çalışmaları yapılmakta olan Boztepe Göleti kıyısında turizm amaçlı bir tesis bulunmaktadır.
1923 yılında yapılan ilkokul 1977 yılında yapılan ortaokul birleştirilerek ilköğretim okuluna dönüştürülmüştür. 13 derslikli okula ait lojman bulunmamakla birlikte İmar iskanBakanlığı tarafından memurların konut ihtiyacını karşılamak için 1982 yılında iki blok 4'der daireli 8 adet lojman yapılmıştır. Kasabada ilkokul binası 1923 yılında yapılmış olmasına rağmen halkın eğitim ve öğretime karşı ilgisi 1950'li yıllardan sonra başlamış, son yıllarda ilgi bir hayli artmıştır. Kasabanın dışında ve çeşitli meslek gruplarında çalışan 600 civarında işçi ve memur bulun-maktadır.Kasabanm ilkokulunda 191, ortaokulunda 49 öğrenci bulunmaktadır. Okuma-yazma oranı 'dır. Lise ve dengi okullarda okuyan öğrenciler lise bulunmadığı için belediye otobüsleri ile ilçe merkezine gidiş-geliş yapmaktadırlar. Kasabada halıcılık, biçki-dikiş ve nakış, kaynakçılık kursları açılmış bu kurslara katılım civarında olmuştur. Kasabada 20 kız öğrencisi bulunan bir de Kur'an Kursu mevcuttur.
50 civarında günlük gazete satılan kasabada 100 adet renkli 200 adet siyah beyaz TV, 300 adet radyo ve 10 adet video mevcuttur.
İki camii, okulu, 3500 kitabı bulunan kütüphanesi, Ziraat Teknisyenliği, Sağlık Ocağı, 500 abonesi olan PTT'si, Tarım Kredi Kooperatifi, Jandarma Karakol, Meteoroloji İstasyonu, Tek Teknisyenliği, şehir şebeke suyu ve kanalizasyonu bulunan Yıldıztepe'nin alt yapı sorunları kısmen çözülmüştür. Kasabada bir pancar alım merkezi, 3 km. yakınında tren istasyonu, iki adet petrol satış istasyonu, çeşitli kaynak ve tamir atölyeleri bulunmaktadır.
Devlet tarafından 1975 yılında Sağlık Ocağı yaptırılan ve nüfus planlaması çalışmaları olumlu netice veren kasabada doğum ve hastalık halinde tıbbi yöntemlere başvurma oranı yüksektir.
Eğlence yeri bulunmayan kasabada Pervane Baba türbesi halkın ilgi gösterdiği bir ziyaret yeridir. Yeni Mahalle, Pervane Baba Caddesi, Belediye Parkı içinde bulunan bu ziyaretin çeşitli korkulara iyi geldiği söylenmektedir.
100 adedi betonarme, 200 adedi ahşap (Kargir) olan kasaba evlerinde banyo ve tuvalet bulunmaktadır. Kasabada halen evin temeli atılırken kurban kesme, ev ve çocuk görme adetleri devam etmektedir.
Kız istemede ailenin ileri geleni veya hatırlı bir kişi ile kasabanın imamı bulunur. Düğün öncesi ve düğünde çevrede bilinen adetlerin dışında özel bir adet yoktur. Akrabalar arası evliliğin bir hayli fazla görüldüğü kasabada kız kaçırma olayına ve 20 yıl önceki bir hadise hariç kan davasına rastlanılmamaktadır. Kasabada bir kahvehane ile toprak zeminli bir futbol sahası mevcuttur. Uluslar arası birçok ödül alan milli güreşçimiz Hasan SEVİNÇ kasaba halkındandır.

Bu web sitesi cretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
cretsiz kaydol